SİZE NASIL YARDIMCI OLABİLİRİZ?

SUNDUĞUMUZ HİZMETLER

Ne Yapıyoruz -

Sunduğumuz ÜrÜNLER

ROXANA
KAYISI FİDANI

Kayısı Fidan Çeşitleri

Service Image

Mango
FİDANI

Şeftali Fidan Çeşitleri

Service Image

KÜTAHYA
VİŞNE FİDANI

Vişne Fidan Çeşitleri

Service Image

ZİNCAL 2
NEKTARİN FİDANI

Nektarin Fidan Çeşitleri

Service Image

Her zaman sizlerin yanındayız.

VERBEN AKADEMİ

Yardıma mı İhtiyacınız Var?0 850 305 35 33

Fidan Alırken

1. Tür seçimi iyi yapılmalı
Tür seçimi yaparken dikkat edilmesi gerekenler Bulunduğumuz yörenin iklim şartlarına uyum gösterip göstermediğine – İlkbahardaki geç donların çiçeklenme zamanına rastlamamasına – Kış aylarındaki en düşük sıcaklığın ağaca zarar vermemesine – Yaz aylarındaki en yüksek sıcaklığın ağacın gelişimine ve meyvelere zarar vermemesine – Yıllık sıcaklık ortalamasına ve soğuklama ihtiyacına – Yıllık yağış ortalamasına – Havadaki nemin, tozlanmayı engelleyecek oranda az olmamasına ve meyvelerde pas ve mantar hastalığı meydana getirecek oranda fazla olmamasına – Ağaçların yeterince güneş ışığından faydalanmasına – Hakim rüzgarın nasıl ve ne şiddette olduğuna Yer ve yöne – Güneye veya güneydoğuya eğimli bahçeler daha çok ısı alır ve erken çiçek açıp erken meyve verir. Buda genelde iyi kazanç demektir. Fakat geç gelen donların çiçeklenme zamanına denk gelme olasılığı da yüksektir. Bunlara dikkat edilmelidir. – Soğuk hava yukarıdan aşağıya doğru akacağından etraftaki arazilerden nispeten yüksek ve hafif eğimli arazilerde hava drenajı iyi olur ve don tehlikesi daha az olur. – Arazinin fazla eğimli olması erozyona dolayısıyla yüzeydeki verimli toprağın kaybına sebep olur bu yüzden teraslama yapmak gerekir. Toprak durumuna Meyve bahçesi kurarken toprak yönünden üzerinde durulması gerekenler: – Toprak tipi: Meyvecilik için en uygun toprak tipi tınlı topraklar veya humuslu topraklardır. Kireçli topraklarda da bazı çeşit meyveler yetiştirilebilir. Killi topraklar iyi drene edilirlerse kullanılabilir. Çakıllı ve kumlu topraklar ancak iyi sulamayla kullanılabilir. – Toprak derinliği: Toprak derinliği en az iki metre olmalıdır. – Taban suyu yüksekliği: Taban suyu kökleri yayılma eğilimi gösteren meyve ağaçlarında en az 1 Metre, kökleri derine giden meyve ağaçlarında en az 2 Metre olmalıdır. – Tuzluluk: Tuzluluk meyve bahçesi için istenmez. – Toprak reaksiyonu: Toprak reaksiyonu ( Ph ) 6 – 8 arasında olması meyvecilik için iyidir.
2. Tozlayıcı (dölleyici) ihtiyacı
Meyve ağaçlarının bol çiçek açtığı halde meyve vermemesinin sebebi tozlayıcıya ihtiyaç duymasıdır. Seçilen tür kendine verimli mi yoksa kısır mı araştırılmalı. Gerekliyse uygun tozlayıcı veya tozlayıcılar temin edilmeli ve yeterli oranda bahçeye dağıtılarak dikilmelidir. Tozlayıcı çeşit döllenecek çeşitle aynı zamanda çiçek açmalıdır, aynı yaşta çiçek açmaya başlamalıdır ve meyvelerinin ticari değeri olmalıdır.
3. Sağlıklı ve virüssüz fidan alınmalı
Sağlıklı ve virüssüz fidan alınmalıdır. Özellikle Kök Uru, Nemetod ve San Jose çok dikkat edilmesi gereken hastalık türleridir. Bunun için Tarım Müdürlüklerinin kontrol edip mühürlediği fidanlar alınmalıdır. Fidan seçerken genç olan fidan tercih edilmelidir. Çünkü esas yerinden söküp yeni yerine taşımak fidan için şok sayılır bu şoku en çabuk genç fidanlar atar. Yaşlı fidanların daha erken meyveye yatacağı zannedilir; halbuki genç fidanlar çabucak kendisini toparlayıp yaşlı fidanlarla beraber meyveye yatar. Ayrıca genç fidanlar ambalajlama nakliye ve fiyat yönünden de avantajlıdır.
4. Alınan fidanın hangi şartlarda muhafaza edildiğine dikkat edilmeli
Alacağınız fidanın yerinden yeni sökülmüş veya önceden sökülmüş ise iyi havuzlanmış olmasına dikkat ediniz. Bahçenize getirdiğiniz fidanların dikimi uzun sürecekse fidanların köklerini dışarıda kalmayacak şekilde toprağa gömünüz ve sulayınız.
5. Alınan fidanların nakliyesi dikkatli yapılmalı
Aldığınız fidanı naklederken köklerini iyi muhafaza ediniz. Köklerini sarınız veya kapalı bir araçla naklediniz ki kökleri uzun süre rüzgarla temas edip kurumasın.

Fidan Dikim Tekniği

MEYVE FİDANLARINI NASIL DİKMELİYİZ?

Meyve bahçesi tesisinde fidan dikimi bir binanın temelini atmaya benzer. Temel ne kadar sağlam atılırsa binanın ömrü o kadar uzun ve sağlam olur. Fidanlar, tekniğine uygun bir şekilde dikilerek, hayatını sağlıklı bir şekilde, uzun yıllar sürdürmesi sağlanmalıdır. Bunun için öncelikle dikilecek bahçe yerine uygun tür ve çeşit seçilmeli, bu tür ve çeşidin adını taşıdığına emin olunan sağlıklı, kaliteli sertifikalı fidan alınmalıdır. Bütün bunlar için fidanın güvenilir yerden alınması zorunludur. Ayrıca bahçe tesis edilecek arazinin öncelikle toprak tahlili yapılmalıdır.

İYİ BİR FİDANDA ARANAN BELLİ BAŞLI ÖZELLİKLER

İyi Bir Fidan; sağlıklı, kaliteli sertifikalı fidan demektir. Hastalıklardan ve Zararlılardan vs (nematod, agrobakterum ) arınmış olmalıdır. fidanın üzerinde yara, kırık, derin çizik, soyuk vs olmamalıdır. Elbette aşılı olmalıdır. Aşı yeri kapanmış olmalı, hangi çeşitle aşılı olduğu bilinmelidir. Sertifikalı (çeşidi hatta anacını belli olduğunu gösteren belge ). Gövde düzgün ve pişkin, gözler iyi teşekkül etmiş olmalı, Kök sistemi güçlü olmalı (bol saçak köklü olmalı)* Fidanın anaç kısmı 1-2 yaşlı olmalı, Çeşit ve anaç gereken boyda ve kalınlıkta olmalı (çok kalın çok boylu bir fidan iyi bir fidan demek değildir…

FİDANLARIN NAKLEDİLMESİ ÖNEMLİDİR

Meyve fidanlarının nakledilmesinde mümkün olduğunca kapalı araçlar kullanılmalı, fidanlar dona, rüzgara ve güneşe maruz bırakılmamalıdır. Eğer hemen dikim yapılmayacak ise fidanlar mutlaka nemli bir toprağa derin hendeklenmelidir. Açıkta nakledilen ve bekletilen fidanların su kaybına bağlı olarak zarar göreceği ve tutumunun zorlaşacağı unutulmamalıdır.

DİKİM ZAMANINI İYİ AYARLAMALIYIZ

Fidanlar yapraklarını döktükten sonra, ilkbaharda dallarına su yürüyünceye kadar olan zaman içinde, kar ve don olmayan günlerde dikilebilirler. Dikim zamanında toprakta don olmaması, toprağın çamur veya karla kaplı olmaması, tavında olması gerekir. Kışları ılık geçen yerlerde sonbaharda, kışları soğuk ve sert geçen yerlerde ise ilkbaharda dikim yapılması uygundur.

ÖNCE DİKİM BUDAMASI YAPMALIYIZ

Meyve fidanları dikimden hemen önce mutlaka dikim budamasına tabi tutulur. Amaç; fidanların söküm esnasında zedelenen, ezilen, kopan kök kısımlarını kökün sağlam yerinden kesmek, birbiri üzerine binen kök ayıklamaktır. Ayrıca fidanın tacı ile kök arasındaki dengeyi korumak için, taç kısmındaki fazla dallarda kesilir. Fidanın tepesi verilecek terbiye şekline ve meyve türüne ve çeşidin davranışına bağlı olarak yerden itibaren 40-80 cm yukarıdan, sağlam bir göz üzerinden hafif eğimle kesilir. Bu şekilde dalların uçlarında bulunan ve daha erken uyanan gözler uzaklaştırılarak, fidanın uyanması geciktirilir ve buda fidanın tutmasını kolaylaştırır. Dikim budaması yapılmayan fidanlar ilkbaharda gövde ve gözlerde toplanan besin maddelerinin yardımıyla çabucak sürer. Fakat sonradan kök, henüz sürgün ve yaprakların su ihtiyacını karşılayamadığından kurumaya başlar. Bu nedenle çiftçilerimiz “gün dönmeden fidanın tutup tutmadığı belli olmaz” demektedirler.

 

FİDAN DİKERKEN ŞU HUSUSLARA DİKKAT EDELİM

*Fidan çukurlarını mümkün olduğunca önceden açıp, birkaç hafta bekletmeliyiz. Böylece çukurun içi güneş ve yağmurların etkisiyle tavlanır, kabarır ve havalanmış olur. Fidan dikiminde işaretlemeye uygun ve düzgün bir bahçe tesisi için mutlaka dikim tahtası kullanmalıdır. Ya da iple gereken işaretleme ve ölçümler ile düzgün bir dikim yapılmalıdır. Fidan dikeceğimiz çukurların, derin ve geniş açılması faydalıdır.

***** Fidan çukuru mümkün olduğu kadar derin (120- 180 cm) ve geniş (100- 150cm) olmalı ve mümkünse kepçeyle açılmalıdır. ( fidan çukuru derin açılmış ise üst toprakla çukur tekrar doldurulmalı ve dikim çukurundaki toprağın oturma (gevşeklik) durumu dikkate alınarak, bu gevşek toprak üzerinde dikim yapılmalıdır )

Fidanlar fidanlıkta hangi derinlikten sökülmüşse, mutlaka aynı derinliğe dikilmelidir.

*Dikim kesinlikle derin yapılmamalı, fidanın aşı noktası her durumda toprak yüzeyinden, en az 5-10 cm yukarıda kalmalıdır. Aşı noktası toprağa gömülen fidanların kuruyacağı unutulmamalıdır.

*Dikim esnasında fidan çukuruna yanmamış (taze) çiftlik gübresi konulmamalıdır. Çünkü yanmamış çiftlik gübresinde yabancı ot tohumları ile zararlı böceklerin pupa ve yumurtaları bol miktarda bulunmaktadır. Bunlar yeni yeni yeşerecek olan fidana büyük zarar vermektedir. Dikim esnasında yanmış hayvan gübresi kullanmakta şart değildir. kök bölgesine temas ettirmek üzere toprak analizi dikkate alınarak kimyasal gübrede kullanılabilir.

*Gecesinde don olacak günlerde, fidan dikildiğinde can suyu günün erken saatlerinde verilmeli ve sonrasında ıslak olan fidan dip bölgesine biraz kuru toprak atılmalıdır.

PEKİ DİKİM NASIL YAPILMALIDIR.

*Dikim budaması yapılan fidanlar dikime hazırdır. *Açılan çukurun dibine organik gübre ve toprak karışımından küçük bir kümbet yapılır ve fidanın kökü bu kümbet üzerine oturtulur. *Dikim derinliği aşı noktası toprak yüzeyinden 5-10 cm yukarıda kalacak şekilde ayarlanır. *Fidanın aşı yönü hakim rüzgar yönüne denk getirilir, dik duracak şekilde bir elle tutulur, kökler toprakla kapatılır ve çukur doldurulur. *Çukurun yarısı dolduğunda ve tam dolduğunda toprak ayakta iyice bastırılır. *Bölgede şiddetli rüzgar varsa fidanın dibine herek dikilir ve fidan bu hereğe 8 şeklinde, plastik dal bağlama ipiyle bağlanır.*Kök bölgesindeki boşlukların kapanması ve fidanı köklerinin toprakla iyice kaynaşması için bol miktarda can suyu verilir. Can suyu sonrasında meydana gelecek çökme ve kenardaki çatlamalar için hafif bir topraklama yapılır.* Bazı zararlı etmenlere karşı koruyucu tedbir amacıyla fidan köklerinin; dikmeden önce koruyucu çözeltilere (NOGAL gbi) batırılarak dikilmesinde fayda vardır.

Tüplü ve Saksılı fidanlar, : yılın her günü dikilebilir. Dikim sırasında kök sisteminin bulunduğu toprak kütlesi dağıtılmadan dikilmesi ve dikim kurallarına uyulması fidanın tutması için yeterlidir.

 

Fidan dikimi bir binanın temelini atmaya benzer. Doğru dikim ile doğru sonuçlara ulaşırsınız…

Önceden yapılan planlamaya göre fidan dikilecek yerlere uçları sivriltilmiş çubuklarla işaret konur. yerlere çukur açma işlemi yapılacağı zaman çukurun merkezini kaybetmemek için dikim tahtası kullanılır. Dikim tahtası ortası ve iki yanları üçgen olarak ve tam merkeze gelecek şekilde kesilip çıkarılmış tahta parçasıdır. Dikim tahtasının boyu açacağımız çukurların genişliğine göre ayarlanır. Yaklaşık 1 Metre’dir. Eni ise 10 – 15 cm’dir. Çukurun genişliği en az dikilecek fidanın köklerini içine alacak kadar olmalıdır. Fidanın çukura konduğumuzda kökleri kenarlara değmemelidir. Bu da yaklaşık olarak 60 cm’dir.

Dikilecek olan fidan cinsine, taç durumuna ve ileriki yıllarda vermek istediğimiz şekle göre budanır. Fidan çukura iyi oturacak şekilde kazık kökleri kesilir. Varsa kırık, kurumuş ve birbirinin üstüne gelen kökler kesilir. Dikim tahtasının orta merkezi ilk diktiğimiz çubuğa denk getirilir. İki yandaki merkezlere başka iki çubuk dikilir ve ilk çubuk sökülerek çukur açma işlemine başlanır. Açılacak olan çukurun derinliği yaklaşık 50 cm olmalıdır. Çukur açarken üst kısımdan çıkarılan toprak ayrı, alt kısımdan çıkarılan toprak ayrı konmalıdır.

Çukur açıldıktan sonra dikim tahtası tekrar yerine konur. Fidan dikim tahtasının ortasına gelecek şekilde çukura oturtulur. Çukurun tabanında taş bulunmamasına dikkat edilir. Kökler taşsız ve yumuşak toprakla sarılmalıdır. Üst kısımdan çıkarılan toprak alta, alt kısımdan çıkarılan toprak üste gelecek şekilde fidanın kökleri gömülür. Toprak ayakla çiğnenerek iyice sıkıştırılır. Fidanın dikim seviyesi söküldüğü yerdeki seviyeden biraz daha aşağıda olmalıdır.

Çukura konan toprağa gübre konmamalıdır. Gübre yeni dikilen fidanın narin köklerini yakabilir. Fakat istenirse organik madde, humus konabilir.

Fidanın etrafına toprak seviyesinden çok az aşağıda kalacak şekilde havuz yapılır. Dikme işlemi bittikten sonra can suyu verilir.

Fidan kazıkla yere sabitlenmelidir. Böylece rüzgar veya herhangi bir nedenle fidan sallanıp yeni oluşacak kökler zarar görmez.

Dikim Öncesi

Bahçeye istenilen düzen verilmeli, drenaj ve tesviye gerekiyorsa teraslama işleri yapılmalıdır. Dikilen fidanlar uzun yıllar burada kalacağından bir daha bu işlemleri yapmak mümkün olmayacaktır.fidanlar Dikimin yapılacağı toprak tahlil ettirilmelidir. Toprağın niteliği, besin değerleri ve zararlıların (Nemetot gibi) olup olmadığı kontrol edilmelidir. Eksik olan mineraller gübreleme ile giderilmeli. Zararlılar varsa gerekli mücadele yapılmalıdır. Gereksiz bitkiler ve kalıntıları yok edilmelidir. Bahçenin planı önceden çıkarılmalıdır. Fidanların nasıl veya nerelere dikileceği önceden belirlenmelidir. Bunun için karton üzerine çizim yapılarak yerleşim planı çıkarılabilir. Böylelikle satın alınacak fidanların tam sayısı saptanır, fidanın eksik veya fazla olmasından dolayı yaşanacak sıkıntılar, vakit ve para kaybı önlenmiş olur.

Dikim Sonrası

Fidanlar taçlandırılırken ve daha sonraki budama işlemlerinde üst üste dalların binmemesi sağlanmalıdır.Meyvelerin hasat kolaylığı ve ağacın ağırlığının gövdeye eşit dağılımı göz önünde bulundurulmalı. Fidanların gövdelerini güneşten yanmaması için sarmak veya boyamak gerekir. Sulama işlemi düzenli olarak yapılmalı. Özellikle ilk yıllarında fidanların kökleri yüzeye çok yakın olduğundan toprak sürekli nemli tutulmalı. Toprak yumuşak tutulmalı ve havalandırılmalıdır. Fidanın dibinde sürekli su birikmemesi gerekir. Fazla su fidanın köklerini çürütür. Ağaç dipleri ve civarlarında bulunan otlar alınmalı veya çapalanmalıdır. Topraktaki besinlere ortak olmaları önlenmelidir. Kışın toprak erozyonunu önlemek için ve besin zincirinin güçlenmesi için yararlı bir takım bitki örtüsü oluşturulabilir. Bitki örtüsü için baklagiller, çavdar, yulaf veya buğday seçilebilir. Baklagiller toprağa azot kazandırır. Bu da bizim gübreleme masrafımızı azaltır. Bu bitki örtülerinin meyve ağaçlarına zararlı bir takım hastalık ve zararlıları barındırmamasına dikkat edilmelidir. Özellikle nemetod zararlısının gelişmesine ortam sağlayan bitki örtülerinden kaçınılmalıdır. Bitki örtüsünün bir yararı da hayvancılıkla uğraşan çiftçilerimizin bu bitkileri yem olarak kullanması buradan artı kazanç sağlamasıdır. Ağaçlarımızın ve meyvelerimizin gelişiminde gübre önemli yer tutar. Toprağımızın durumuna göre bir takım besin maddelerine gerksinim fazla bir takımına gereksinim azdır. Ağaçlarımızın ihtiyaçlarını bilmek bize hem verim hem tasarruf sağlar. Gereğinden fazla gübre kullanmak bizim verimimizi artırmaz. Gerekli gübrelemeyi yapmak bizim verimimizi ve meyve iriliğimizi arttırır. Meyvelerimize parlaklık ve renk verir. Gübreleme gereğinden fazla yapılırsa meyvelerimiz iri olsa dahi rengi matlaşır albenisi azalır. Bazı yıllar ağaçlarımız gereğinden fazla meyve tutar. Meyvelerimiz küçük olur ve pazarda iyi kabul görmez. Ayrıca aşırı yüklenme ağaçlarımızın dal ve gövdelerini kaybetmeleri gibi kötü sonuçlar doğurur. Bunun için meyve gelişiminin ilk döneminde fazla meyveler seyreltilmelidir.

İlaçlama Programı

MEYVE AĞAÇLARI İLAÇLAMA VE BAKIMI


İLAÇLAMA TAKVİMİ


1. ÇİÇEKTEN ÖNCE

Meyve dalları uyanmadan yani çiçek açmadan gözleri gösterdiğinde her hangi bir bakır içeren ilaçla ilaçlanmalıdır.
a- 10 Lt suya 40 Gr. CUPRAVİT + HEKTAŞ BAKIR-BORDOBULAMAI ile ilaçlama yapılmalıdır.
b- Şubat sonu Mart Başı gibi.

 

2. ÇİÇEKTEN SONRA

Meyve dalları çiçeklerini döktükten sonra meyve, dallarda mercimek kadar kendini gösterir bu sırada.
a- 10 Lt suya 80 gr. Cupravit-hektaş bakır bakırlı ilaç ile ilaçlama yapılmalıdır.
b- Mart sonu Nisan başı gibi

 

3. 21 GÜN SONRA

a- İkinci ilaçlama yapıldıktan 21 gün sonra tekrar 10 lt suya 40 gr. Bakırlı ilaç, 15 cc kadar İNSEKTİSİT ilaç karıştırılarak üçüncü kez ilaçlama yapılır.
b- Nisan sonu gibi ilaçlama yapılır
c- İnsektisit, Basudin, Ddvp ve decis

 

4. TEMMUZ AYI İÇERİSİNDE

a- Meyvesi olmayan ağaçlarda kurt ve kurtçuklara karşı önlem olarak insektisit meyve ilaçlaması yapılmalıdır.
b- Basudin, ddvp. Decis gibi

 

5. KIŞLIK YAĞLI İLAÇLAMA

a- Kışın meyve ağaçları erken uyanmaması ve koruyucu olarak kışlık yağlı ilaçlama yapılmalıdır.
b- ABC- Vinterwash- gebetox gibi ilaçlar aynı zamanda insektisit madde içerdiği için gövde kurtlanması da önlenmiş olur.

Hastalıklar

ELMA KARALEKE(venturia inaequalis)

Elma karalekesinin 2 devresi vardır.ilki (saprofik dönem) sonbaharda yere dökülen ölü yapraklarda başlar.Diğeri de (parazitik dönem) fungusun canlı dokularda sürdürdüğü yaşamını kapsar.

Belirtileri:

Hastalık belirtileri ağacın YAPRAK, MEYVE ve SÜRGÜNLERinde görülür.Yaprağın üst ve alt yüzünde oluşan lekeler başlangıçta yağlı görünümde, daha sonraları zeytin yeşilini alıp kahverengileşirler.Lekeler kadifemsi yapıdadır ve zamanla lekeli kısımlardaki doku ölür,yırtılmalar olur.Yaprak enfeksiyonları fotosentez ve solunumu engellediğinden, ağaç zayıflar.

Meyvedeki lekeler önce yeşilimsi olup zamanla kahverengine döner.Küçük lekeler zamanla birleşir ve bu kısımdaki meyvelerdeki gelişme durur.

Elmada sürgün enfeksiyonları bazı duyarlı çeşitlerde görülür.püstül denilen kabarcıklar oluşur.Zamanla bu püstüller birleşerek uyuz veya sıraca denilen yaraları oluşturur.

Kültürel önlemler

– Yere dökülmüş lekeli yapraklar sonbaharda toplanıp yakılmalı veya gömülmelidir.

– Ağaçlar, yapraktaki nemin daha hızlı kuruyabilmesi için hava akımına izin verecek şekilde, uygun aralıklarla dikilmelidir.

ELMA KÜLLEMESİ(podosphaera leucutricha)

Fungus kışı sürgün üzerinde, odun ve meyve gözlerinin pulcukları arasında MİSELYUM şeklinde geçirir.Miselyum -25 dereceye kadar canlılığını koruyabilmektedir.Ağaca su yürümeye başlamasıyla fungusun gelişmesi hız kazanır, miselyum üzerinde konidioforlar ve konidiosporlar oluşur.

Belirtileri:

Külleme, yaprakların alt yüzeylerinde, bazı durumlarda üst yüzeylerinde, unsu görünüşte, beyaz lekeler oluşturur.

Küllemeli çiçekler normal gelişemezler ve taç yapraklar daha kalındır.Yapraklar ve sapları unlu örtü ile kaplıdır.

Şiddetli enfeksiyonlarda meyveler de hastalığa yakalanır.Meyvelerin üzerinde etmenin beyaz renkte misel ve konidiosporı dikkati çeker.

Kültürel önlemler

– Zarar görmüş sürgünler kış budamasıyla, hastalıklı kısmın 15cm.altından kesilip bahçeden uzaklaştırılmalıdır.

ERİKLERDE CEP HASTALIĞI(Taphrina pruni)

Kışı, sürgünlerde ve tomurcuk pullarında konidiospor formunda geçirir ve ilkbaharda meyveleri hastalandırırlar.İlkbaharda havaların serin ve yağışlı olması hastalık için uygun şartlardır.Sıcak ve kurak yıllarda hastalık görülmez.

Belirtileri:

Hastalığa yakalanmış meyvelerin şekli ve rengi bozulur.Meyve uzun, yassı veya normalden daha büyüktür.İçlerinde çekirdek yoktur, meyve eti gecrek ve renkleri bozuktur.Hastalığa yakalanmış meyvelerin Pazar değeri kalmadığı için hastalık önemlidir.özellikle can ve papaz eriği yetişen bölgelerde görülmektedir.

Kültürel önlemler:

– Ağaç üzerinde kalan ve yere dökülen hasta meyveler toplanıp yok edilmelidir.

 

ŞEFTALİ KÜLLEMESİ(Sphaerotheca pannosa)

Etmenin gelişimi için uygun sıcaklıklar 21-28 derecedir.Hastalık şiddeti 28derecenin üzerindeki sıcaklıklarda ya da orantılı nemin %70-75’in altında azalır.

Belirtileri:

Yapraklarda önce hafifçe kabarık, yağlı görünüm ve renk açılması görülmektedir.Daha sonra kabarıklılığın arkasında gri,beyaz unlu tabaka oluşur.Yaprağın eni daralmakta, içe doğru kıvrılmaktadır.

Sürgünler, bulaşma yerinden bükülür.İleri enfeksiyonlarda ise sürgünler, uç kısmından kurur, üzerinde gri-beyaz misel örtüsü görülür.

Döllenme sırasında oluşan enfeksiyonlarda, meyveler gelişemeden dökülürler.Çağla büyüklüğündeki meyvelerde de beyaz lekeler görülür.Şeftali küllemesi, göz oluşumunu etkilediği ve yaprakları hastalandırdığından gelecek yılın odun ve meyve gözlerinin gelişimini engeller.

Kültürel önlemler:

– Hastalığa karşı dayanıklı çeşitler tercih edilmelidir.
– Hastalığın kuruttuğu sürgün,filiz ve dallar enfeksiyonlu kısmın 20cm.altından kesilerek bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
– Sık dikimden ve ağaçların havalandırılmasını engelleyecek budama şekillerinden kaçınılmalıdır.

ŞEFTALİ YAPRAK KIVIRCIKLIĞI(Taphrina deformans)

Nemli kış günleri enfeksiyon için uygundur.Sporlar minimum10 derece, optimum 20 derece sıcaklıkta çimlenir.

Belirtileri:

Hastalığın belirtileri özellikle ilkbaharda görülür.Genç yapraklarda klorofilin bozulmasına neden olduğundan, rengi sarı veya beyazımtraktır.Yaprakta büzülme kıvırcıklanma görülür.Yapraklar gelişemez ve ağaç üzerinde kururlar.Enfeksiyon geç olursa yaprağın sadece bir bölümünü hastalandırır, kırmızımsı renkte sert ve kırılgandır.Hastalıklı yapraklar normal yapraklardan daha kalındır.

Meyvedeki belirtiler, meyvenin bir kısmında sarı veya kırmızı renkte düzensiz şişkinlikler şeklindedir.Tümörlü bir görünüm alır.Hastalık ekonomik yönden önemlidir.Şiddetli olduğu yıllarda tüm yapraklar dökülür.Meyveler olgunlaşmadan dökülür.Hastalıklı meyvelerin şekli, rengi ve tadı değişir, Pazar değeri düşer.

MEYVE MONİLYASI(Moniliia fructigena)

Fungus kışı dallar üzerinde kalmış yada dökülmüş hastalıklı meyveler üzerinde konidiospor halinde geçirir

Belirtileri:

Etmen özellikle meyve enfeksiyonları yapmakta, ancak çiçek ve yaprak enfeksiyonlarınada neden olmaktadır.Fungus meyveyi rüzgar, böcek, kuş vb.ile açılan yaralardan giriş yapabildiği gibi meyve kabuğundan da direk giriş yapabilmemktedir.

Meyve belirtileri genellikle meyvenin olgunlaşmasına yakın dönemde olur.İlk belirtiler meyve kabuğunda oluşan kahverengi lekedir.Lekelerin etrafında açık kahverengi halka vardır.Çürüme birkaç gün içinde büyüyerek meyvenin yarıdan fazlasını kaplar.Çürüyen bu kısımlarda daha sonra sarımsı-beyazımsı renkte püstüller oluşur.Hastalıklı meyve su kaybederek buruşur ve mumyalaşarak dalda asılı kalır.Bu nedenle hastalığa mumya ismi verilmiştir.

Konukçuları:

Kiraz, vişne,kayısı,erik,badem,şeftali,elma,armut,ayva,incir de görülebilir.

Kültürel önlemler:

– Yağışın çok olduğu yıllarda hastalık daha şiddetli olacağından ilaçlama başarısı beklenenden daha düşük olabilir.
– Mumyalaşarak ağaç üzerinde kalmış meyve ve çiçekler,yere dökülenler toplanıp, uzaklaştırılmalıdır.

ELMADA ALTERNARYA MEYVE ÇÜRÜKLÜĞÜ (Alternaria alternata)

Belirtileri:

Alternaria türlerinin çoğu hasat öncesi ve sonrası meyve çürümelerine neden olurlar.Elmanın çiçek çukuru etrafında veya orta ksısımlarında önceleri renk açılmasına neden olur.Bunlar lekeler kuru olup, kahverengi siyah renktedir.Elmadaki belirtisi meyve etinden çekirdek evine doğru(40-50mm.) derinlemesine ilerleyen ve kısmende yüzeysel olarak çürüyen bölgeler, siyah veya kahverengimsi renkte, yassı ve kenarları çökük lekeler şeklinde görülür.alternarya meyve çürüklüğü hastalığı, elma kabuğundaki koyu renkli lekeler ile acı ebnek hastalığına benzemektedir.Acı benek hastalığı bitki besin elementlerinin (kalsiyum) dengesiz olması sonucu ortaya çıkarken alternarya ise A.alternarata fungusunun enfeksiyonu sonucu oluşur.Elmada hasada yakın zamanda lekelenme ve sonrasında çürüme ile belli olan bu hastalık, meyvede albeni ve kaliteyi etkilemektedir.

Kültürel önlemler:

– Meyvenin elle toplanmasında dikkatli olunmalı, toplam ve paketleme esnasında ezilmemelidir.
– Hasattan sonra beklemeden depoya alınmalıdır.Depolama sıcaklığı uygun olmalıdır.
– Toplama yapılacak olan kasanın Chlorin’le dezenfekte edilmelidir.

SERT ÇEKİRDEKLİ MEYVELERDE YAPRAK DELEN (ÇİL)(wilsonomyces carpophylus=Stigmina carpophila)

Fungus kışı genellikle tomurcuk ve dallarda miselyum halinde geçirir.Sürgünlerde zamk akıntısı içinde konidiosporlar bulunur.Yeni enfeksiyonun olması için yağmur yağması şarttır.

Belirtileri:

Hastalık sert çekirdekli meyve ağaçlarının yaprak, meyve, tomurcuk ve genç dalları üzerinde belirti oluşturur.Meyve enfeksiyonları özellikle kayısıda önemlidir.

Yaprak üzerindeki lekeler önce 1mm.çapında yvarlak kırmızı renkte olup etrafı açık renkli bir hale ile çevrilidir.Daha sonra bu leleker 3mm.çapında olur kahverengi merkezli, kızıl kahverengidir.Bu lekeli kısımlar 5-10gün sonra dökülür ve yaprakta delikler oluşur.

Kayısıdaki lekeler 1-2mm. Çapında, yuvarlak ve dağınık olup, genellikle meyvenin sapa yakın yanak kısmında olur.Kirazda ise 2-3mm.çapında çöküntüler ve etrafında açık renkte hale oluşur.Fungus, sürgünler üzerinde yuvarlak, kahve-kırmızı renkte lekeler oluşur.Genç sürgünlerde oluşan lekeler kısa sürede zamk çıkararak küçük kanser yaralarına dönüşür.

Kültürel önlemler:

– Sonbaharda hastalıklı tomurcukları bulunduran dallar sağlam kısımdan budanıp yok edilmelidir.

MEYVELERDE KÖK KANSERİ(Agrobacterium tumefaciens)

Kök kanserini yapan bir bakteridir.Virülent olan bakteriler birkaç büyük plasmid taşımaktadır.Bu plasmidlerden birinde tümör oluşumuna neden olan genler bulunmaktadır ve Ti-plasmid olarak isimlendirilir.Ti-plasmide sahip olmayan bakteriler virülent değildir.Optimum gelişme sıcaklığı 25-30derece, minimum 0 derece ve maksimum gelişme sıcaklığı37 derecedir.Bakterinin termal ölüm noktası 50-52 derecedir.Etmen toprakta uzun süre yaşamakta ve işlenen toprakta virülensliğini koruyabilmektedir.Alkali topraklarda, hafif asit olanlara göre daha çok yayıldığı belirlenmiştir.Hastalık bulaşık fidan ve topraklarda yayılmaktadır.

Belirtileri:

Hastalığın yerleşim yeri kök boğazı olmakla beraber, ender olarak kök ve toprak üstü aksamında da görülür.İnce ve derin köklerde hastalık pek görülmez.Kökler kalınlaştıkça ve kök boğazına yaklaşıldıkça hastalığın olma olasılığı artar.ilk belirti küçük urlardır.önce beyaz renkli, yumuşaktırlar.Sonraları 30cm.çapa kadar erişebilir, sert yapıdadırlar.renkleri koyu kahve-siyaha değişir.Bitkilerde ur oluşumu dışında, bodurlaşma, küçük yaprak çıkarma gibi belirtilerde görülebilir.

Kültürel önlemler:

– Ağır-su tutma kapasitesi yüksek olan topraklarda fidanlık ve meyve bahçesi kurulmamalıdır.
– Fidanlık toprağının bu bakteriyle bulaşık olup olmadığı kontrol edilmelidir.Bunun için ilkbaharda işlenmiş toprağa 1-2 yaşında, kökleri traş edilmiş ve temiz şeftali çöğürleri 1-3 m. Aralıklarla dikilir.
– Hastalığa dayanıklı anaçlar seçilmelidir.S-37 şeftali ancı ve Japon kayısısı bakteriye dayanıklıdır.
– Hastalıklı bitkiler sökülerek tarladan uzaklaştırılmalıdır.
– Urların henüz az ve küçük olduğu bitkilerin kök boğazları açılarak urlar çıkarılmalı, yara yerlerine %5’lik bakır sülfat sürülmelidir.
– Hastalığın olduğu yerlerde en az 5 sene bahçe tesis edilmemelidir.Mısır,buğday,yonca gibi bitkilerle ekim nöbeti uygulanmalıdır.
– Toprak altı zararlıları ile mücadele edilmelidir.

Biyolojik mücadele:

Kök kanserine karşı kiraz ve şeftali, Agrobacterium radiobacter biyolojik mücadelede kullanılmaktadır.Bu biyolojik preparat ekim veya dikimden önce tohum,çöğür ve fidanlara uygulanabilmektedir.

ATEŞ YANIKLIĞI(Erwinia amylovora)

E.amylovora, bir önceki seneki enfeksiyonlar sonucu dal ve gövdede oluşmuş kanserlerin kenarındaki kabuk dokusu içinde kışı geçirir.İlkbaharda yağmur, böcek ve rüzgar enfeksiyonu çiçeklere, gelişen sürgünlere ve genç yapraklara taşır.Bakteriler yağmur, rüzgar,böcekler, kuşlar,budama ve yağmurlama sulama ile hızla yayılır.

Belirtileri:

En tipik belirtisi, bitki aksamının ateşten yanmış gibi bir görünüm almasıdır.Nemli havalarda bu hastalıklı kısımlarda krem rengi sütümsü bir akıntı oluşur.Bu akıntı kuruduğunda elmada amber rengi, armutta ise kahverengi renge dönüşür.İlk belirtiler çiçekte görülür.Başlangıçta suda haşlanmış gibi bir görünüm alır,solar,büzüşür,kahverengileşir,zamanla siyahlaşarak ateşte yanmış gibi bir görünüm alır.Enfeksiyon çiçek tablasına kadar ilerler.Daha sonra genç meyve enfeksiyonları görülür.Hastalık ilerledikçe tüm sürgün, dallar ve gövdeye kadar yayılabilir.Taze sürgünler enfeksiyon olduğunda siyahlaşır ve uç kısımları kıvrılır.Bu belirti çoban değneği olarak isimlendirilir.Hasta olan kısımlarda kabuk bir bıçakla kaldırıldığında, dokunun kahverengileştiği ve sağlam kısma doğru ilerlediği görülür.Ateş yanıklığı tüm dünyada karantinaya dahil bir hastalıktır.

Konukçuları:

Özellikle armut, ayva ve elmalarda çok zararlı olmaktadır.

Kültürel önlemler:

– Hastalıkla bulaşık alanlardaki konukçu bitkilerden fidan,çelik,aşı gözü,kalem ve anaç gibi üretim materyali kesinlikle alınmamalıdır.
– Özellikle hastalıklıla bulaşık illerde sürekli denetimler yapılmalı,hastalıklı bitkiler imha edilmelidir.
– Budama yerlerine %10’luk Sodyum hipoklorit(çamaşır suyu) sürülmeli ve aşı macunu ile kapatılamalıdır.Budamada kullanılan bıçak,makas,testere v.b her kesme işleminden sonra %10luk sodyum hipoklorit çözeltisiyle dezenfekte edilmelidir.
– Hastalıklı kısımlar en az 30-40cm.altından kesilip, bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
– Bahçede dengeli gübreleme yapılmalı, toprak pH’sı 5.5-6.5 seviyesinde tutulmalıdır.
– Yağmurlama sulamadan kaçınılmalı,damlama sulama tercih edilmelidir.
– Hastalığın yayılmasında önemli olan ateş dikeni,dağ muşmulası,akdiken,süs bitkisi olarak yetiştirilen armut,elma ve ayva bitkileri sürekli kontrol edilmeli ve mümkünse bahçeden sökülerek uzaklaştırılmalıdır.
– Vektör böceklerle özellikle Armut psillidi ile mutlaka mücadele edilmelidir.Arılarda hastalığın yayılmasında rol oynadığı için, arı kovanları bahçeden uzaklaştırılmalıdır.
– Hastalığa karşı dayanıklı çeşit ve anaçlar seçilmelidir.

ARMUT PSİLLİDİ(Cacopsylla pyri)

Kışı ergin olarak ağaçların kabuk çatlakları,yarıkları,yerdeki yaprak altları arasında geçirir.Uçabildikleri gibi, arka bacaklarının morfolojik yapısı gereği sıçrayabilirler.Yumurtadan çıkan nimfle 5 nimf dönemi geçirerek ergin olurlar.Yılda 3-4 döl verirler.

Zarar şekli:

Asıl zararı nimfler yapraklarda ve sürgünlerde beslenerek zararlı olurlar.Yoğun bulaşmada ağacın gelişmesi durur,yaprak ve meyve dökülmeleri,şekil bozuklukları meydana gelir.Salgıladıkları tatlımsı madde ile solunum ve fotosentezi engellerler.Meyvelerin Pazar değerini düşüren isli yapı yani fumajine neden olurlar.Ara ziraatı yapılan bahçelerde çok görülür.Ayrıca ateş yanıklığı gibi hastalık etmeninin de vektörü olduğu bilinmektedir.

Kültürel önlemler:

Armut bahçelerinde ara ziraat yapılmamalıdır.Fazla azotlu gübrelemeden kaçınılmalıdır.

Biyolojik mücadele:Doğal düşmanlarının korunmasına özen gösterilmelidir.Doğal düşmanlara barınak olması için bahçe kenarlarına alıç v.b bitkiler dikilmelidir.

İlaçlama zamanı:

Kışlayan döl erginlerinin bıraktığı yumurtaların tamamının açılıp,ikinci ve üçüncü dönem nimfler görülmeye başladığında ve sürgünlerde %15 bulaşma görüldüğünde ilaçlama yapılmalıdır.Her sürgünde 1 birey görüldüğünde bulaşık kabul edilir.Tatlımsı madde akıntısı görülmesi ve giderek artması halinde ilaçlama ,için geç kalınmış demektir.

ELMA İÇ KURDU(Cydia pomonella)

Kışı genellikle ağaç gövdesinin çatlamış kabukları arasında, nadiren de yere dökülmüş toprakta bulunan kalıntılar arasında,ördükleri kokonlar içerinde olgun larva döneminde geçirirler.Erginlerin çiftleşip yumurta bırakması için sıcaklığın 15 derece olması gerekir.Yumurtalar yapraklara,ince dallara ve meyvelere bırakılmaktadır.Ülkemizde elma iç kurdu genellikle 2 döl, bazı yerlerde 3 döl verebilmektedir.

Zarar şekli:

Elma ağacının en önemli zararlısıdır.Doğrudan meyveleri delerek galeri açmakta,etli kısmı ve çekirdek evini yiyerek pislikler bırakmaktadır.Böylelikle meyvelerin dökülmesine,ağaçta kalanların ise Pazar değerinin düşmesine neden olmaktadır.

Predatörleri:

Kuşların(özellikle ağaçkakanların), tuzak bantlara gelen larvaları %80-90 oranlarında yok ettikleri gözlenmiştir.

Kültürel önlemler:

– Öncelikle elma bahçelerinin Elma iç kurdu’nun diğer konukçuları olan armut,ayva ve ceviz gibi meyve ağaçlarınla karışık kurulmamasına dikkat edilmelidir.
– Elma ağaçlarının altına dökülen meyvelerin toplanıp uzaklaştırılması, ağaç gövdelerine haziran başlarında oluklu mukavvadan tuzak bantlar sarılarak, bunlara gelen larvaların haftalık kontrollerle toplanıp, parazitoid çıkışı için kafeslere konulması gerekir.

Biyolojik Mücadele:

Yumurta parazitoidi Trichogramma türleri elma iç kurdunun biyolojik mücadelesinde kullanılabilecek önemli faydalılardır.İlaçlama programları özellikle yararlı yumurta parazitoidlerini koruyacak biçimde hazırlanmalı, bu nedenle seçici ilaçlara birinci derecede öncelik verilmelidir.

Biyoteknik Mücadele:

1. Kitlesel tuzaklama
2. Şaşırtma tekniği

İlaçlama zamanı:

Elma iç kurdunun hedef, her döle ait larva çıkış süresince ağaçları ilaçlı bulundurarak, yumurtadan çıkan larvaları meyve içine girmeden önce öldürmektir.Buna göre ilaçlamaya karar verdikten sonra birinci döle karşı 2, ikinci döle karşı 1 olmak üzere toplam 3 ilaçlama yapılmaktadır.

Kimyasal mücadele:

Hazirandaki normal meyve dökümünden sonra, 100 ağaçlık bahçede en az 5 ağaçta yere dökülen meyveler, haftada bir, zarar görmüş ve sağlam olarak sayılıp, zarar oranı hesaplanır.Yere dökülen ve hasattaki toplam zarar oranı %2 nin altında ise mücadele başarılı kabul edilir.

KİRAZ SİNEĞİ(Rhagoletis cerasi)

Kışı toprakta pupa olarak geçirir.Ergin çıkışı için ortalama sıcaklık 15 derecenin üzerinde olmalıdır.Dişiler yumurta koyma borularıyla delerek meyve kabuğu altına yumurtaları bırakır.Yılda 1 döl verirler.

Zarar şekli:

Larvalar meyvelerin etli kısmında beslenerek, bazı meyvelerin zamanından önce olgunlaşarak dökümüne neden olurlar.Hasat edilen kurtlu meyvelerin kalitesi düşük olduğundan Pazar değeri düşer.Zararı genelde haziranda olgunlaşan geç çeşitlerde görülür.Erkenci çeşitlerde zarar görülmez.İhracatta zarar toleransı sıfırdır.Kiraz ve vişne ana zararlısıdır.

Kültürel önlemler:

Sonbaharda toprak işlenmelidir.Hasatta ağaç üzerinde hiç meyve bırakılmamalı ve yere dökülen kurtlu meyveler toplanarak derine gömülmelidir.Yabani kiraz dikilmemeli veya dikilmiş olanlar sökülmelidir.

Biyoteknik Mücadele:

Bu mücadele, kiraz sineğinin düşük ve orta yoğunluktaki popülasyonunlarında yapılır.Genel olarak bahçede bulunan erkenci çeşidin ben düşme döneminde dekara 2 adet gelecek şekilde sarı yapışkan+amonyak kapsülü asılır.Tuzaklar, ilk sinek yakalanana kadar 2-3 kez kontrol edilir.İlk ergin görüldükten sonra bahçede belirlenen ağaçların her birinin 4 farklı yönüne birer adet görsel sarı yapışkan tuzak+amonyak kapsülü asılır.

İlaçlama zamanı:

Farklı çeşitlerin bulunduğu bahçelerde sarı yapışkan tuzak+amonyak kapsülü kullanılarak ilk ergin yakalanması mücadele zamanının tespiti yönünden önemlidir.

SAN-JOSE KABUKLU BİTİ(Quadraspidiotus perniciosus)

San jose kabuklu biti kışı birinci dönem larva olarak, ağaçların gövde,dal,göz ve dalcıklar üzerinde geçirir.Larvalar şubatın ortasında ortalama sıcaklık 7.3 derece oluca zarar yapmaya başlar.Ergin dişiler hareketli larva doğururlar.Bir dişi 73-287 kadar hareketli larva doğurur.

Zarar şekli:

Genç ve orta yaştaki ağaçlar için çok tehlikeli bir zararlıdır.Bir meyve ağacını 2-3 tılda kurutabilir.Ağaçların gövde,dal,yaprak,sürgün,tomurcuk ve meyve özsularını emerek zarar yapar.Asıl gerçek zarar, emgi sırasında salgıladığı toksik maddelerden oluşur.Yaşlı ağaçlarda önce yaprak dökümü,sonra dallarını ve gittikçede ağacı tamamen kurutur.Beslenme yerlerinde kırmıı lekeler oluşur,Pazar değeri düşer.

Kültürel önlemler:

Toprak işlemesi,sulama,gübreleme,budama işlemleri zamanında ve usulüne uygun bir şekilde yapılmalıdır.Kış mücadelesine girmeden fazla bulaşık olan meyve ağaçlarında kısa budama yapılmalı,kalan artıklar bahçeden uzaklaştırılmalıdır.Sertifikalı ve temiz fidanlar kullanılmalıdır.Bulaşık ağaçlardan alınan sırık, aş gözü ve kalemi alınmamalıdır.

Biyolojik mücadele:

San-jose popülasyonunun düşük olduğu yerlerde E.perniciosi ile bulaştırma yapılarak zararlıyı baskı altında tutmak mümkündür.

Kış mücadelesi:

Meyve ağaçlarının kış uykusunda olduğu dönemde, gözlerinin uyanmasından iki hafta önceye kadar ve yağışsız günlerde uygulanır.
Erken ilkbahar mücadelesi: Ağaçlarda gözler uyandıktan sonra, pembe tomurcuk dönemine kadar, zararlının larva döneminde uygulanır.

Yaz mücadelesi:

Kış ve erken ilkbahar ilaçlaması yapılan veya yapılamayan bahçelerde, çiçekten sonra kontroller yapılarak san jose kabuklu bitinde yavrulama başladığı günlerde birinci ilaçlama ve kontrollerle diğer ilaçlamalar yapılmalıdır.

YAPRAK BİTLERİ

Yaprak bitleri genel olarak bitki özsuyunu emerek ağacın zayıf düşmesine, yaprak ve meyvelerin deforme olmasına ve fumajin oluşması nedeni ile bitkinin özümleme yapmasına engel olur.Ayrıca bazıları da virüs vektörüdür.

Kültürel önlemler:

Elma yeşil yaprak biti, kışı bir yıllık sürgünlerin genellikle uca yakın kısımlarında geçirdiğinden,geç sonbahar, kış ve erken ilkbaharda ağaçlar kontrol edilmeli, yumurta görüldüğünde yapılan budama ile popülasyon düşürülmelidir.

İlaçlama zamanı:

Yaparak bitlerine karşı çiçekten önce ve yazın ilaçlama imkanı bulunmaktadır.Elma yeşil yaprak bitine vejetasyon süresince, gri yaprak bitine pembe tomurcuk veya çiçek taç yaprakları dökümü döneminden, popülasyonun ¾ ü kanatlı forma dönüşünceye kadar, şeftali yaprak bitine de çiçek tomurcuklarının belirlenmesinden, popülasyonun ¾ ü kanatlı forma dönüşünceye kadar ilaçlama yapılmalıdır.

YÜKSEK KALİTELİ ÜRÜNLER SUNUYORUZ